libcom.org tarafından hazırlanan anarko-sendikalizmin kısa bir açıklaması ve tarihi üzerine giriş yazısı
Anarko sendikalizm, toplumsal anarşizmin başlıca biçimlerinden biridir. Anarko sendikalizmin arkasındaki düşünce anarşizmin devrimci politikasıyla, sendikalizmin ekonomik metotlarını birleştirmektir. Bu, anarko-sendikalistlerin küçük propaganda gruplarından, anarşist ilkelere göre örgütlenmiş, merkezi olmayan, federatif kitlesel devrimci sendikalara kadar her tür örgütlenme içerisinde yer almalarına neden olur.
Anarko sendikalizm, devrimci sendikalizmin içinde gelişti, fakat devrimci sendikalistler sendikadaki herhangi bir politikayı reddederken, anarko sendikalistler, bir işçi örgütünün reformizme ve egemen sınıfla iş birliğine kaymaması için açıkça devrimci politikalara sahip olması gerektiğinde ısrar ettiler. Devrimci Sendikalist CGT’nin, anarşizmin işçi sınıfının uluslararası dayanışması ilkesinin hilafında, Birinci Dünya Savaşı’na verdiği desteğin ardından, İspanyol CNT 1923’te liberter komünizmi (anarşizm) açık hedefi olarak benimsemeyi tercih etti.
Anarko-sendikalistler, sendikalistlere benzer taktikleri savunsalar da, savundukları devrimci politikalar, tüm işçileri ‘Tek Büyük Birlik’te toplamayı amaçlamamaları sonucunu doğurur. Bunun yerine anarko-sendikalist olmayan işçilerle, kitle toplantılarını, fabrika komitelerini ve tüm işçileri birleştiren konseyleri savunarak örgütlenmeye çalışırlar. Rus anarko sendikalist GP Maximov Rus Devrimi hakkında şunları söyler:
“Devrimin kayda değer özelliklerinden biri, patlak vermesinin öncesinde anarşistlerin kitleler üzerindeki oldukça ufak etkiye sahip olmasına rağmen, başlangıçtan itibaren anarşist ademi merkeziyetçi rotayı takip etmesidir. Devrimin gidişatı içerisinde hızla ortaya çıkan organlar, özleri itibarilye anarko sendikalistlerdi. Bunlar, anarşist idealin en hızlı şekilde gerçekleştirilmesi için elverişli araçlar olarak öne çıkan biçimler arasındalardı – Sovyetler, Fabrika Komiteleri, köylü toprak komiteleri ve ev komiteleri vb.”
İspanya 1936 – Kollektif fabrikalardan birinde faşistlerle savaşmak için zırhlı araçlar inşa eden CNT’ üyesi anarko-sendikalist işçiler
1922’de kurulan Uluslararası İşçi Derneği (IWA) “istisnasız herhangi bir otoriteye ya da siyasi partiye bağlı olmadan özgür konseyler sistemi oluşturarak, tarla ve fabrikalardaki işçiler tarafından ekonomik toplulukların ve idari organların kurulmasına” kendini adadı. Daha yakın zamanlarda, 1980’lerin sonlarında, CNT’nin Puerto Real tersane mücadeleleri sırasında iş yerinde ve halk arasında kitlesel toplantılar düzenlediği görüldü.
Anarko sendikalizmin bir diğer önemli unsuru; kendini işyeri faaliyetleriyle sınırlandırmaması, üretim noktalarında işçiler tarafından gerçekleştirilen grevler, işgaller ve sabotajlar gibi daha tipik sendikalist doğrudan eylem biçimlerinin yanı sıra, kira grevleri ve işsizlerin örgütlenmesi gibi taktikleri iş yeri dışında işçi sınıfı taleplerini ilerletmenin bir yolu olarak görmesidir.
Anarko sendikalist sendikanın amacı yalnızca daha iyi koşullar elde etmek değildir. O aynı zamanda “sosyalizmin ilkokulu” (Rudolf Rocker- Anarşizm ve Anarko-Sendikalizm) işlevi görecektir. Aynı şekilde anarko sendikalist sendikalar, devrim öncesi dönemde ‘eskinin kabuğunda yeni dünyayı yaratmayı’ amaçlar ve Bakunin’in işçi örgütlerinin ‘yalnızca fikirleri değil, aynı zamanda geleceğin gerçeklerini de’ yaratmaları gerektiği şeklindeki görüşünü çok ciddiye alırlar. Sendikanın örgütlenmesi, işçileri gelecekteki toplumun başarılı olması için ihtiyaç duyulan, doğrudan demokrasi, öz eylemlilik ve karşılıklı yardımlaşmaya hazırlayacaktır.
Anarko-sendikalistler, tüm liberter komünistler gibi, “sosyalist bir ekonomik düzenin bir hükümetin emir ve kanunlarıyla değil, yalnızca… tüm tesislerin idaresinin üreticiler tarafından devralınmasıyla” mümkün olacağını düşünürler. Siyasi partiler sadece toplumsal değişim için gereksiz değildirler, aslında aynı zamanda onu geriye çekerler. Bu partiler (işçileri temsil ettiklerini iddia edenler bile) hükümetle müzakere ederek ya da işçi sınıfını zafere götürmeye çalışarak işçi sınıfının öz eylemliliğini bastırırlar.
Anarko-sendikalistler, işçilerin iş yerinde daha iyi koşullar elde etmek, sosyal ve politik mücadeleleri kazanmak için (devrim ve işçilerin kontrolü her zaman nihai amaç olsa da) doğrudan eylemin gerekliliğine inanırlar. Buna bir örnek olarak 20. yüzyılın başlarında siyasi mahkumların serbest bırakılması için grev yapan CNT ve 1970’lerde aynı şeyi yapan İngiliz inşaat işçileri verilebilir. Yakın dönemdeki diğer siyasi grevler arasında İtalya, İspanya ve Almanya’daki İkinci Irak Savaşı’na karşı genel grevler yer almaktadır.
1905 ve 1939 yılları arasında anarko sendikalizm, Fransa İtalya ve İspanya’daki (CNT, 1936-39 İspanya İç Savaşı ve Devrimi’nde öncü bir rol oynamıştır) işçi hareketlerinin yanı sıra, anarşizmin işçi hareketlerinde baskın güç olduğu Latin Amerika’da (Arjantin, Brezilya ve bir noktaya kadar Peru’da) önemli bir konum elde etmiştir. Bugün, bir zamanlar olduğu kadar kuvvetli bir güç olmasa da Batı Avrupa’nın bazı bölgelerindeki işçi mücadelelerinde hâlâ önemli bir rol oynamaktadır.
Anarko Sendikalizm ile ilgili daha fazla bilgi ve tartışma için şu yazılara bakabilirsiniz:
- Sendikalist Yöntemlerin Eleştirisi – Alfredo M. Bonanno
- Devrimci Uygulamada Anarşizm – İspanyol Devriminde Anarşizm – Daniel Guérin
- WSM (İrlanda) ve WSA (ABD) arasındaki Sendikalizm Tartışması
- Sendikaların Yapısal Krizine Karşı Radikal Bir Alternatif: Sendikalizm – Cem Gök
- Bangladeş’te Anarko-Sendikalizmin Gelişimi
İngilizce Orjinali: Anarcho-syndicalism – an introduction
Çeviri: Yeryüzü Postası
Politik Teorilere Giriş serisindeki diğer yazılar:
- Anarşist Komünizm: Bir giriş
- Konsey komünizmi: Bir giriş
- Sendikalizm: Bir giriş
- Sitüasyonistler: Bir giriş
______________________
Bir yanıt yazın