Biz Kimiz?

kategori:

English

Yeryüzü Postası’nın ne olduğuna, amaçlarına ve hangi ilkeleri savunduğuna dair metnimiz.

Yeryüzü Postası, ortak ilkeler etrafında yan yana gelmiş bireylerin oluşturduğu bir yayın, propaganda ve tartışma kolektifidir. Bu kolektif, günümüzde eşitsizliğin ve tahakkümün temel nedenleri olan kapitalizme ve patriyarkaya karşıdır ve dünya çapında tüm sınıfların, her tür hiyerarşi ve eşitsizliğin ortadan kalkacağı, özgürlükçü komünizmi savunur. Bu nedenle kendini özgürlükçü komünist, diğer bir ifadeyle anarşist komünist olarak tanımlar.

Yeryüzü Postası, anarşist komünist fikir ve tartışmaların geliştirilmesi, yayılması ve toplumsal hareketlere nüfuz etmesini, toplumsal problem ve çelişkilerin görünür kılınmasını, dünyanın çeşitli yerlerindeki işyeri mücadeleleri, kadın özgürlük mücadeleleri, ekoloji mücadeleleri ve kitlesel ayaklanmalar başta olmak üzere toplumsal hareketlerin seslerinin yayılması ve dünyanın başka yerlerindeki insanlara örnek teşkil etmesi için, duyurulmasını amaçlar.

Yeryüzü Postası kolektifinin Ekim 2016’dan bu yana, birincil yayın ve propaganda aracı yeryuzupostasi.org internet sitesidir. Bu internet sitesinde toplumsal ve politik meselelerle ilgili haberler, güncel, politik ve teorik konularla ilgili makaleler, çeviriler ve videolar yer alır. Yeryüzü Postası, internet sitesinin yani sıra sosyal medya mecralarında ve basılı materyallerle de yayın ve propaganda faaliyetlerini sürdürür, kullandığı araçları geliştirmek için çaba harcar.

Temel ilkelerimiz nelerdir?

Yeryüzü Postası kapitalizme karşıdır. Günümüzde dünya çapında yaygınlaşmış bir ekonomik, siyasal ve toplumsal düzen olarak kapitalizm nedeniyle milyarlarca insan temel ihtiyaçlarını bile karşılayabilecek gelire sahip değilken kapitalist sınıf dünyadaki servetin büyük çoğunluğunu elinde tutmaktadır. Üretim toplumsal ihtiyaçlara değil kapitalistlerinin çıkarlarına ve sermayenin genişleme ihtiyacına göre şekillenmektedir. Bu sistem günümüzdeki savaşların, doğanın vahşice talan edilmesinin ve dünyadaki tüm canlı yaşamını tehdit edecek boyuta varan iklim krizinin temel sebebidir. Bu yüzden bugün bu sistemin yok edilmesi, yalnızca insanlığın kurtuluşu için değil, dünyadaki tüm canlı yaşamın kurtuluşu için bir zorunluluktur.

Yeryüzü Postası patriyarkaya karşıdır. Dünyanın her yerinde toplumlar, kapitalizmden çok daha eskilere dayanan bir toplumsal ilişkiler bütünü olan patriyarka tarafından şekillendirilmiştir. Temelinde cinsiyete dayalı işbölümü bulunan ve erkek şiddeti ile varlığını sürdüren patriyarka, kadın emeğinin ve bedeninin erkekler tarafından sömürülmesine, kadınların toplumsal yaşamının çeşitli alanlarından dışlanmasına veya bu alanlarda eşitsiz biçimde var olabilmelerine neden olur. Eşitlik ve özgürlük mücadelesi eşitsizliğin ve tahakkümün temel nedenleri olan kapitalizme ve patriyarkaya karşı topyekûn bir mücadeleyi gerektirmektedir.

Yeryüzü Postası devlete karşıdır. Devletler tarih boyunca bir azınlığın, çoğunluğu tahakküm altına alması ve sömürmesinin araçları olmuştur. Günümüzde de devlet patriyarka ve kapitalizmin devamını sağlayan en önemli araçtır. Biçimi ister monarşi, ister diktatörlük, isterse demokrasi olsun, egemen sınıfların çıkarları söz konusu olduğunda bütün devletler despotik aygıtlardır. Devlet var oldukça sınıflar da var olacaktır ve devlet sınıfsız topluma geçiş için kullanılabilecek bir aygıt olamaz. Özgürlükçü komünist bir topluma devletlerin tüm aygıtlarıyla yıkılması ve tüm toplumun karar alma sürecine, doğrudan katılabileceği, tüm ayrıcalıkların ortadan kaldırıldığı, hiyerarşik olmayan örgütlenmelerin oluşturulmasıyla geçilebilir.

Yeryüzü Postası sınıf savaşının tarafıdır. Kapitalizmde temel çelişki; üretilen zenginliğe el koyan ve sahip olduğu ayrıcalıklar devlet tarafından korunan kapitalist sınıfla, emeğiyle zenginliği üreten ve toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfı arasındadır. Anarşist komünist hareketin tarihsel kökenleri bu çelişkinin açık çatışmaya dönüştüğü deneyimlere, yani işçi sınıfının mücadelelerine dayanmaktadır. Özgürlükçü komünist bir toplum da ancak, bu çelişkinin topyekûn bir çatışmaya dönüşmesi ile mümkün olabilir. Bu yönüyle anarşist komünistler kapitalist toplumun sözde ortak insani değerlerinin savunucusu değil, iki sınıf arasındaki çatışmanın tarafı ve onun parçasıdır.

Yeryüzü Postası enternasyonalisttir. Bizler kendimizi dünya çapındaki sınıf mücadelesinin ve anarşist komünist hareketin parçası olarak tanımlıyor ve öyle konumlandırıyoruz. Modern devletin dini ve halkları birbirine düşmanlaştıran bir zehir olan milliyetçiliğin arkasında egemen sınıfların maddi çıkarları gizlenmiştir. İşçilerin ulusal bölünmüşlükten çıkarları yoktur, tersine hangi ulustan olursa olsun dünyanın her yerindeki işçilerin çıkarları birbiriyle ortaktır. Kapitalizme karşı mücadele ancak dünya çapında olması halinde başarı kazanabilir. Dolayısıyla milliyetçiliğe karşı olmak, enternasyonalizmi savunmak yalnızca etik nedenlerden kaynaklanan bir ilke değil, mücadelenin hayatı bir unsurudur.

Yeryüzü Postası her tür ayrımcılığa karşıdır. Anarşist komünistler herkesin ayrımcılığa uğramadan yaşayacağı özgür bir dünyanın yaratılmasını amaçlarlar. LGBTİ+’ların, egemen ulustan olmayanların, göçmenlerin veya farklı nedenlerle ayrımcılığa uğrayanların büyük bir çoğunluğu aynı zamanda işçi sınıfının parçasıdır ve yaşadıkları sorunlar aynı zamanda işçi sınıfı içindeki özgün talep ve ihtiyaçların ifadesidir. Günümüzde yaşadığımız ve gördüğümüz ayrımcılıklar farklı nedenlerden kaynaklanabilmektedir. İster patriyarkadan, isterse kapitalizmin yarattığı ulusal sınırlardan kaynaklansın, ister köleciliğin kalıntısı olsun, isterse egemen sınıflar ve devletler tarafından yapay biçimde üretilsin ulusal kimlikten, ırktan, kültürden, inançtan, göçmen olmaktan, cinsiyetten veya cinsel yönelimden kaynaklı her tür ayrımcılığa karşı mücadele anarşist komünist mücadelenin parçasıdır.

Yeryüzü Postası toplumsal devrimi savunur. Kapitalist sınıfın mülksüzleştirilmesi, üretim araçlarının toplumsallaştırılması, ücretli emek ve kadının ev içindeki ücretsiz emeğinin, ailenin, tüm patriyarkal ilişki biçimlerinin ve ayrımcılıkların ortadan kaldırılması, herkesin yeteneği ve arzuları doğrultusunda üretime katılacağı ve üretilen ürünlerin belirlenen ihtiyaçlara dayalı olarak dağıtılacağı, herkes için özgürlük, ve gerçek anlamıyla eşitliğin var olabileceği, insan ile doğanın uyum içinde olacağı bir düzen kurulması bir toplumsal devrimle mümkündür. Toplumsal devrim egemen sınıfların iktidarının ortadan kaldırılacağı bir ayaklanma anından ibaret değildir. Toplumsal, siyasal ve ekonomik ilişkilerin, böylesi ayaklanma anlarını da içerecek biçimde hızlı ve radikal biçimde dönüşüm ve yeniden yapılanma sürecini ifade eder.

Yeryüzü Postası anarşist komünisttir. Özgürlükçü komünizm; kapitalizmin, patriyarkanın, doğanın talanının ve devletlerin bir toplumsal devrimle ortadan kaldırılması, bunun yerine eşitlikçi, “herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyaca göre” ilkesine dayalı, doğrudan/katılımcı demokrasi temelinde organize olmuş, insan ve doğanın uyum içinde olacağı devletsiz, ekolojik bir toplumsal düzenin kurulması hedefini ifade eder. Ancak anarşist komünizm, aynı zamanda bizlere bugün var olan mücadeleler için ilkeler, mücadele araçları ve örgütlenme biçimleri önerir. Diğer bir ifadeyle gerek gündelik mücadeleler ve dayanışma pratikleri, gerekse iş yerleri ve yaşam alanlarında bugünden oluşturulacak toplumsal örgütlenmelerle komünist bir toplum hedefi arasında bir bağ kurmamızı sağlar. Anarşist komünizmi; gelecekte var olması için mücadele ettiğimiz topluma geçiş için ilkeler ortaya koyan bir düşünce olmanın yanı sıra, bugün için, ilişki biçimlerimiz, toplumsal örgütlenmeler ve her tür mücadelede faydalanacağımız bir kılavuz olarak görüyoruz.

* Güncel pozisyonumuza dair bu metin her tür eleştiri ve öneriye açıktır.


Yorumlar

“Biz Kimiz?” için 3 yanıt

  1. Kenan Kurtkaya avatarı
    Kenan Kurtkaya

    Merhaba,
    Önsöz: Sorularımı paragraflardaki açıklamalarınıza uygun seçmeye çalıştım.
    Çin komünist mi?
    Şu an dünyada kapitalist olmayan bir toplum var mı?
    Sizce Sovyetler Birliği’ni (devlet hariç) kapitalistsiz kapitalizm tanımlamak yanlış mı?
    Kapitalizm öncesi her toplumda ve hatta şimdi, örneğin özellikle ABD ve Kanada’da bir çeşit toplama kamplarında yaşayan Kızılderililer patriyarkal toplumlar mı? Daha da ötede, bazı antropologlar “ilkeller arasında babanın kim olduğunu biliyorsan şanslısın” derler. Bu toplumlar kapitalizm öncesi ve hatta dışında yer almaz mı? Böyle toplumların bazıları matriyarkaldı, hatta tarım devrimini kadınların başlattığı kesin.Bu toplumlar neden kapitalizmi şekillendirmedi?
    Tarihte devletsiz toplumlar oldu mu? Tarihin salt son 100-300 bin yılını hesaba alsak bile, yüzde kaçında devletler ortaya çıktı ve tüm dünyaya yayıldı?
    Diğer bir sorum daha var. Devlet salt tahakküm ve sömürü aracı mı? Devletin kendisi tahakkümcü ve sömürücü değil mi?
    Ne sınıf mücadelesine ne de “ortak insani değerlere” katılmak mümkün mü? Mesela şu an tek bir ortak insanlık var: Ya orta sınıflı insan olmak ya da orta sınıflı insan olmayı istemek ve kültürel imrenmek!
    Kültür farklarının suiistimali ve çıkarlar için kullanılmasına karşı olmak başka, farkları ortadan kaldırmak başka. Kapitalizmin en büyük başarısı, bilerek veya bilmeyerek dolandırıcılığı, her türlü ölçüyü (zaman, ağırlık, uzunluk vs) standartlaştırması oldu. Mesela şu an herkes ya İngilizce konuşuyor, ya da öğrenmek için can atıyor. Daha da çok kötüsü beyni İngilizce çalışıyor.
    Belki de üretim kendi başına büyük bir sorun. “Yeniden yapılanmaya” kimler yön verecek? Ne kadar uzun sürecek? Hem Kapitalizm hem de komünizm bu aynı peri masalını kullanmadı mı? Bunun son iki yüz yıldır adı İLERLEME değil mi?
    “DOĞA” sanırım bir peri masalı. Son iki (daha doğrusu beş ama…) Doğa Kaynaklarının adı DOĞA, İnsan kaynaklarının adı İNSAN oldu ve herkes bunu bal gibi yuttu. Şimdi eğer gezegen/doğa kurtarma kahramanlarına ve özellikle her ideolojiye seve seve hizmet eden bilim adam ve kadınlarına biraz yakından bakarsanız asıl amaçları ne yardan geçmek ne de serden! Belki kansere karşı bir bitki buluruz… Belki herkesi sarışın mavi gözlü ve yüksek zekalı ederiz falan filan ilahileri. Kısacası hala egemen olan araçsallık.
    Selamlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir