Midilli Adası’nda bulunan ve mültecilere dayatılan insanlık dışı koşullar nedeniyle sık sık gündeme gelen Moria mülteci kampında çıkan yangınların ardından 15000 mülteci dışarıda kaldı. Yunanistan hükümeti Olağanüstü HAl ilan etti, mültecilerin şehir merkezine gidişini engellemek için adaya ek polis gücü gönderdi.
Midilli Adası’nda bulunan Moria mülteci kampında çıkan yangınla ilgili dayanışma kolektifi Sınırlara Hayır Mutfağı (No Borders Kitchen) açıklama yayınladı:
Moria yerle bir oldu. Avrupalı politikacılar yıllarca başka yere baktı. Sorumluluklarını satın almak için para gönderiyorlar ve Moria olarak bilinen insanlık dışı yapıdan sembolik sayıda göçmeni kabul ettiler. Bunun olacağı yıllardan beri belliydi. Dün olmasaydı, o zaman iki yıl önce veya bundan bir yıl sonra. Avrupa’nın yabancı düşmanı, ırkçı ve insanlık dışı politikalarının kaçınılmaz sonuçları çarpıştı ve 15000 kadın, çocuk ve erkek evsiz kaldı. Sahip oldukları her şeyi kaybederek dışarıda kaldılar. Yardım, ihtiyaç sahibi insan sayısının çok fazla olması nedeniyle yalnızca düzensiz bir şekilde mümkün oluyor. Dünyanın başka yerlerinde buna benzer felaketler meydana geldiğinde, çevrede insanlar birbirlerine destek olur ve yardımlarına gelirdi. Biz Lesvos’ta bunun daha fazla baskı, şiddet ve faşist faaliyet anlamına geldiğini biliyoruz.
Durumun nasıl “çözüleceği” belirsiz, ancak Yeni Demokrasi hükümetinin ilk eylemlerinden biri, olağanüstü hal ilan etmek, yepyeni ekipman ve üniformalarla 3 çevik kuvvet polis birliği daha göndermek oldu. Bu hükümetin veya başka herhangi bir hükümetin bu yöndeki eylemi, şüphesiz durumu eskisinden daha kötü bir duruma sokacaktır. Geçen yıl işler her geçen gün daha da kötüleşti ve bu eğilimin yakın zamanda değişmesi beklenmiyor.
Aylarca Covid-19, insanların hareketliliğini kısıtlamak ve çoğunu kampta tutmak için bir bahane olarak kullanıldı. Aylardır baskı artıyor. Ve dün, kaynama noktasına geldi. Moria’daki koşullar sosyal mesafe, uygun hijyen veya Avrupa’nın geri kalanında doğal kabul ettiğimiz diğer anti-covid uygulamaları için uygun değil. 15000 insan terk edileceklerini biliyorlardı. Irkçılık, sömürü ve milyonların acısıyla kendisini ayakta tutan bir sistem tarafından terk edildiler. Batılı ülkelerin çıkarları için finanse edilen ve savunulan savaşların dehşetine terk edildiler. Dünyanın her yerindeki getto sokaklarına terk edildiler. Polis kurşunlarına, dünya çapında toplumun, yabancı düşmanlığı ve bireyselliğe yönlendirilmesi için korkuya bel bağlayan politikacılara terk edildiler.
Aleyhimize olan ihtimallere rağmen, sınırları olmayan bir dünya için elimizden geldiğince savaşacak ve onu destekleyeceğiz.
No Border Kitchen Midilli, 9 Eylül 2020.
Çeviri: Yeryüzü Postası
Bir yanıt yazın