Cumartesi Anneleri 717. haftasına giren eylemlerinde 1994 yılında gözaltında kaybedilen İsmail Bahçeci’nin akıbetini sordu.
Eylem için toplanılan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin önü saatler öncesinden onlarca polisle ablukaya alınırken, kitle üç yandan küçük bir alana sıkıştırıldı.
Eylem saat 12.00’de Maside Ocak’ın basın metnini okumasıyla başladı. Kayıpları arama ve adaletin sağlanması mücadelesinin engellenmesinden vazgeçilmesi istenen açıklamada “Bugüne kadar sürdürdüğünüz inkar ve cezasızlık politikaları için kayıp ailelerinden ve toplumdan devlet adına özür dileyin” denildi.
Marmara Üniversitesi öğrencisi ve Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu (TÖDEF) başkanı İsmail Bahçeci’nin politik kimliği nedeniyle pek çok kez gözaltına alınarak işkence gördüğü, ailesinin evine baskınlar yapıldığı belirtilen açıklama şöyle sürdü: “24 Aralık 1994 tarihinde Bahçeci Ailesi’ni telefonla arayan ve kendisini İsmail’in arkadaşı olarak tanıtan bir kişi, İsmail’in siyasi şube polisleri tarafından gözaltına alındığı haberini verdi. Baba Şehmus Bahçeci hemen Gayrettepe Emniyet Müdürlüğüne ve DGM İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Ancak İsmail’in gözaltına alındığı inkar edildi.”
24 Aralık’tan sonra Bahçeci Ailesi’nin evine bir daha polis baskını yapılmadığı aktarılan açıklamada “Arandığı için evine gelemeyen İsmail’e kardeşi haberleşmek için arkadaşı G.D’nin işyeri telefon numarasını vermişti. İsmail’in gözaltına alınmasından hemen sonra bu kişinin işyerine baskın yapan polisler ‘Yakalanan bir örgüt mensubunun üzerinde telefon numaranız çıktı’ diyerek işyeri sahibini gözaltına aldı. İçlerinde M.Y.’nin de olduğu bazı kişiler emniyette sorgudayken ‘Seni de İsmail Bahçeci gibi kaybederiz’ diye tehdit edildiklerini açıkladı” ifadeleri kullanıldı.
Bugüne kadar Bahçeci’nin gözaltında kaybedilmesiyle ilgili hiçbir resmi araştırma yapılmadığı söylenen açıklama, etkin bir soruşturma yürütülmesi çağrısıyla sona erdi.
Açıklamanın okunmasının ardından kayıp yakınları konuştu. İsmail Bahçeci’nin kardeşi Umut Bahçeci eylemlerine dönük baskılara tepki gösterdi.
1995 yılında gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız da polis ablukasına tepki gösterdi. Katillerin korunmasını, kayıpların bulunması için hiçbir çaba gösterilmemesini ve eylemlerinin polis yığınağıyla engellenmeye çalışılmasını teşhir eden konuşmasını engelleyen polis “başka yerlere gidiyor bitirin” diyerek eylemin sonlandırılmasını dayattı ve saldırı hazırlığına geçti. Gerginliğin ardından eylem sona erdi. (Kaynak: Kızıl Bayrak)
Bir yanıt yazın