Emiliano Zapata, 1879-1919

kategori:

Emiliano Zapata, Porfirio Díaz diktatörlüğüne karşı gerçekleştirilen 1910 Meksika Devrimi’nin önde gelen liderlerindendir. Zapata, Meksika’nın ulusal kahramanlarından biri kabul edilmektedir ve Chiapas’ta ayaklanarak özerklik ilan eden devrimci hareket Zapatistalar da isimlerini ondan almaktadır.

Zapata, Meksika’nın Morelos eyaletindeki küçük bir köy olan Anenecuilco’da doğdu. Meksika o zamanlar, 1876 yılında iktidarı ele geçiren Díaz’ın diktatörlüğüyle yönetiliyordu. O zamanın toplumsal sistemi, giderek daha fazla toprağı denetimi altına alan ve bu toprakları sonrasında haciendalarda borç köleliğine (peonage) zorlanacak olan bağımsız Yerli topluluklarından (pueblos) gasp eden geniş topraklara sahip çiftliklerin (hacianda) bulunduğu bir tür ön-kapitalist feodal sistemdi. Díaz, borç kölelerini etkisiz hale getirmek ve bu kölelerin gönüllü olarak maruz kaldıklarını ileri sürebilecekleri bir hükümet kurmak adına yerel seçim ilan etti. Díaz’ın idaresinde, onun sırdaşları ve yakın çalışma arkadaşları Meksika’nın dört bir yanındaki eyaletlerde makam sahibi yapıldı.

Zapata’nın ailesi, her ne kadar fazla zengin değillerdiyse de yine de bağımsızlıklarını koruyordu. Aile, borç köleliğine düşmeden ve kendi topraklarını işlemeye devam ederek (ranchero) hiçbir zaman yoksulluk tehlikesiyle karşı karşıya kalmayacaktı. Aslında aile, önceki nesillerde portifista, yani Díaz destekçisi olagelmişti. Emiliano Zapata da, kendi el işi charro (kovboy) giysisiyle boğa güreşlerine ve rodeolara katılan afili giyinen biri olarak tanınıyordu. Zapata, gösterişliliği genellikle onu toprakları kontrol eden heacendadolar ile ilişkili gibi gösteriyorsa da, köyünün halkına dönük hayranlığını ve hatta adanmışlığını sürdürüyor gibiydi, böylece 30 yaşındayken köyünün şefi haline geldi.

Zapata her ne kadar saf yerli kanı taşımıyorduysa da (kısmen İspanyol kökene sahipti ve bir mestizo (melez) kabul ediliyordu), Morelos Yerlilerinin hakları için mücadeleye hızla dahil olacaktı. Zapata, köylüler ile hacendadolar arasında köyün topraklarının sürekli biçimde çalınması üzerine sayısız ihtilafı gözlemledi ve berbat bir örnek olarak hacendadoların bir keresinde bütün bir köyü yakmalarına şahit oldu.

Zapata, ilk olarak köylülerin ihtilaflı topraklara dönük taleplerini tapu senetleriyle belgeleyerek ve ardından Morelos’un o dönemdeki inatçı valisine harekete geçmesi için baskı yaparak köylülerin hakları için yıllar boyunca durmaksızın kampanya yürüttü. Nihayet, hükümetin yanıt vermekte ayak sürümesinden tiksinen ve sengin plantasyon sahiplerine karşı açıkça önyargıya sahip olan Zapata, ihtilaflı toprakları devralmak üzere silahlı güçleri kullanmaya başladı.

Bu dönemde Porfirio Díaz da Francisco I. Madero’nın başkan adaylığının tehdidini hissediyordu. Zapata, o zamanlarda Meksika’da gerçek değişim için bir şans olarak görülen Madero ile gizli ittifaklar yürüttü.

1910 yılında, gerilla çetelerinin kurulmasıyla huzursuzluk patlak verdi. Zapata, Morelos’ta kurulan ordunun (Ejercito Libertador del Sur – Güneyin Kurtuluş Ordusu) generali haline gelerek hızla önemli bir rol üstlenecekti.

Zapata, Ricardo Flores Magón adlı Kuzey Meksikalı bir anarşistten kısmen etkileniyordu. Magón’un Zapata üzerindeki etkisi Zapatismo Plan de Ayala‘da fakat daha da açık bir şekilde, Zapatacıların Magón’un en meşhur çalışmasının başlığı ve vecizesi olan “Tierra y libertad” [Toprak ve özgürlük] sloganında görülebilmektedir. Zapata’nın anarşizmi benimsemesi ise, Zapata köylülerin toprak mücadelelerini gözlemler ve bunlara katılmaya başlarken onu Peter Kropotkin’in ve Flores Magón’un eserleriyle tanıştıran köy öğretmeni Otilio Montano olacaktır.

Díaz, büyük ölçüde peonelerin yaygın ayaklanmaları nedeniyle Madero tarafından devrildi. Madero yönetiminde, birtakım yeni toprak reformları yapıldı ve seçimlerin yapılması güvenceye alındı. Gelgelelim Zapata, Madero’nun toprak reformu konusundaki duruşundan tatmin olmuş değildi ve tekrar tekrar çabalamasına karşın, Madero’nun meselenin önemini anlamasını ya da bu mesele üzerine harekete geçerek Plan de Ayala’yı desteklemesini sağlayamadı. Nihayet, Madero’nun plantasyon sahiplerini destekleyen bir vali atamasının ve toprak meselesinin Zapata’yı tatmin edecek biçimde ele almamasının ardından, Emiliano Zapata yeniden Kurtuluş Ordusu’nu devreye soktu.

Paniğe kapılan Madero, Zapata’dan silahsızlanmasını ve orduyu dağıtmasını istedi. Zapata’nın buna yanıtı, halk silahlıyken bile haklarını kazanamamışsa o halde silahsızken ve çaresizken haklarını hiç kazanamayacağı olacaktı. Madero Zapata’yı etkisiz hale getirmeleri için yeni general gönderdi fakat başarısız oldu.

Kısa bir süre sonra Madero, eski bir Díaz-yanlısı general olan, Díaz için af çıkaran ve yerlilerin toprak reformuna yönelik direnişini bastıran Victoriano Huerta tarafından devrildi. Köylülerin buna verdikleri tepki Zapata’nın ordusunun boyutunu kayda değer ölçüde genişletti ve yine, kuzeyde yeni bir grubun kurulmasıyla sonuçlandı: Pancho Villa komutanlığındaki Villacılar. Villacılar temelde Modro destekçilerinden oluşuyordu. Zapata, Villa’nın Bir Zapatacının kendisine cezaevinde bahsettiği Plan de Ayala’yı şiddetli bir biçimde reddetmiş olması nedeniyle, ilk başta Villa ile buluşmakta kararsızdı.

Huerta’ya dönük muhalefet, hem Villa’nın hem Zapata’nın sonunda ittifak yapacakları bir Anayasacı hizbin başındaki Venustiano Carranza idaresinde birleşti. Bu güçler Huerta’nın baş edemeyeceği kadar güçlüydü ve Huerta hızla mağlup edildi. Huerta’nın düşüşünün ardından, Anayasacılar, hükümet biçimini belirleyecek bir kongre topladılar. Zapata, katılımcıların hiçbirisinin seçilmiş olmadığını söyleyerek bu kongreye katılmayı reddetti. Bunun yerine, Morelos’taki şefler, Plan de Ayala’yı değerlendirilmek üzere sunmak ve kongrenin durumunu gözlemlemek üzere bir delegasyon yolladılar.

Kısa bir süre sonra, Carranza, daha fazla öfkeye yol açacak biçimde, kendisini hükümet başkanı ilan etti. Carranza, ilk olarak, Villacı gerillaları bastıran Álvaro Obregón’un kendisine bağlılığını kabul etti. Gelgelelim Zapatacılar seferberlik durumundaydılar fakat uzun yıllar mücadele yürütmeden kaynaklanan biçimde giderek daha fazla bölünüyorlardı.

Nihayet Carranza rejimi, haklarından mahrum edilmiş Zapatacıların Zapata’ya ihanet edeceği beklentisiyle Zapata’nın kellesine bir ödül koydu. Yine rejim, Zapatacı ordunun diğer şeflerinin aklını çelmeye çalıştı fakat bu çabaların ikisi de sonuçsuz kaldı.

9 Nisan 1919’da, General Guajardo, Zapata’ya karşı dostane bir tavır takınarak Zapata’yı bir toplantı yapmaya davet etti. Zapata toplantı yerine vardığında, Guajardo onu kurşun yağmuruna tuttu ve cesedini de ödül için yanına aldı (fakat vaat edilen ödülün yarısını alabildi).

Zapata’nın ölümünden sonra, Güneyin Kurtuluş Ordusu giderek güç kaybetti ve Obregón’un Carranza’yı iktidardan indirmesinden kısa bir zaman sonra da tamamen dağıldı. Fakat Zapata’nın etkisi, bugün, özellikle Güney Meksika’daki devrimci eğilimlerde halen daha görünürdür.

Zapata filmlere de konu oldu ve Marlon Brando (1952), Jaime Fernández (1966), Tony Davis, (1969), Antonio Aguilar (1970) ve Alejandro Fernández (2002 –Nahuatl dilinde) tarafından canlandırıldı.

Libcom’daki İngilizce orijinalinden Soner Torlak tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir

Kaynak: Sendika.Org


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir