İngilizce Orjinali: Forget protest. Trump’s actions warrant a general national strike https://www.theguardian.com/commentisfree/2017/jan/30/travel-ban-airport-protests-disruption
Donald Trump’ın tüm Suriyelilerin ABD’ye girmesini, 120 gün boyunca mülteci kabullerinin durdurulmasını ve 90 gün boyunca çoğunluğu Müslüman olan yedi ülkenin vatandaşlarının girişini yasaklayan sözde ‘Müslüman Yasağı’nın yürürlüğe girmesinden sonraki sabah “ABD 1939’da beni sınırdan geri çevirdi” konulu, Nazi toplama kamplarında ölen Yahudi erkekler, kadınlar ve çocukların fotoğrafları ve isimlerinin de yer aldığı etkileyici bir e-posta aldım.
Şimdi, Amerika geçmişteki hatalarını tekrar ediyor. Ancak vatandaşlarımız bunlar olurken boş boş durmadı. Cumartesi günü, büyük bir protestocu kitlesi John F Kennedy uluslararası havalanındaki Dördüncü Terminal’in dışında toplandı ve ülke çapındaki diğer havaalanlarında da benzer gösteriler gerçekleştirildi.
Bu protestolar çeşitli yönlerden kayda değer bir başarıya ulaştı. İki Iraklı erkek, Hameed Halid Darweesh (ABD ordusunda eski bir tercüman) ve Haider Sameer Abdulhhaleq Alshawi, ACLU (1) avukatlarının cesur gayretleriyle serbest bırakıldı. Brooklyn’deki federal bir yargıç olan Ann Donnelly’nin yanı sıra Massachusetts, Virginia ve Washington’daki federal hâkimler, hali hazırda gözaltında tutulanların evlerine geri gönderilemeyeceğine karar verdi.
Ancak son derece önemli olan bir diğer şey, havaalanlarındaki göstericiler – ve evlerinden sloganlar atan binlercesi- protestolarının bir değişiklik yarattığını somut ve ilham verici kanıtlarla göstermiş oldular. Masum insanların “evlerine”, belki de ölmeye gönderilmesini aktif olarak reddetmeleri önemli bir şeydi.
Trump’ın seçilmesinden bu yana, dayanışma duygularımızı güçlendiren ve kaç tane Amerikalının hükümetimizin temelde Amerikan karşıtı olan gündemine karşı çıktıklarına dair cesaret veren kanıtlar sağlayan, düzinelerce gösteri –ki bunların belki de en önemlisi Washington’daki kadın yürüyüşüydü- gördük.
Ancak sorun şu ki, bu protestolar, unutmak ve görmezden gelmek isteyenler tarafından kolaylıkla görmezden gelinebilir ve unutulabilir. Bariyerler kuruluyor, yürüyüş gerçekleşiyor ve ardından bariyerler kaldırılıyor. Herkes evine daha mutlu gidiyor.
Cumartesi günkü protestoların çok etkili olmasının nedenlerinden biri barışçılken yıkıcı olmalarıydı. Dördüncü Terminal kapatıldı, gelen uçuşlar ertelendi. Bir yolcu twitterda, pilotlarının bir saat rötarla inecek olmalarının nedenini anons etmesi üzerine diğer yolcuların alkışladıklarını yazdı.
Taksi şoförleri, alıkonulanlarla dayanışma içinde grev yaptı ve böylelikle gelen yolcular evlerine ulaşmak için alternatif yollar bulmak zorunda bırakıldılar. Birçok kullanıcı, CEO’su Trump’ın ekonomik danışma kurulunda görev yapan Travis Kalanick olan ve taksi grevini kırmayı daha kolay ve ucuz hale getirmek için “fiyat dalgalanması” sistemini o gün için askıya almış olan bir şirket olan Uber’i kullandı.
İnsan hakları ve Hindistan’ın bağımsızlığı için, Apartheid ve Vietnam savaşına karşı verilen mücadeleler… Karşı tarafa bir miktar sorun, rahatsızlık ve sıkıntı yaratmadan başarılı olabilecek şiddetsiz bir hareketi düşünmek zor.
Sıkıntı ve rahatsızlık yaratmanın bir başka türü olan ekonomik boykotların baskıcı hükümetleri destekleyen şirketleri ikna etmekte son derece başarılı olduğu kanıtlandı. Elbette, şiddetsizlik çoğunlukla şiddetle karşılanmıştır; ancak umalım ulus olarak kalplerimiz barışsever insanların Selma ve Birmingham’da(2) olduğu gibi tutuklandığı ve kana bulandığı sahnelerden utanıp, rahatsız olacak kadar taşlaşmamıştır henüz.
Peki mevcut hükümetimizin doğamız ve sağlığımızla ilgili küstahlığını, sınırsız açgözlülüğünü, hayata, özgürlüğe ve mutluluk arayışına karşı saygısızlığına karşı çıkmak etmek için ne yapabiliriz?
İhtiyacımız olan şeyin, Avrupa’da burada olduğundan daha yaygın olan şiddetsiz bir ulusal genel grev olduğuna inanıyorum. Hiç kimsenin (yani kovulmadan bunu yapabilecek olanların) işe gitmediği, hiç kimsenin alışveriş yapmadığı veya para harcamadığı, ekonomik ve politik gücümüzü gerçekten hissettirdiğimiz bir gün. Kaç kişi olduğumuzu, ne kadar güçlü ve kararlı olduğumuzu, ne kadarını başarabileceğimizi açığa kavuşturacağımız bir gün.
Bu arada Uber hesabımı siliyorum ve onun yerine ACLU’ya cömert bir bağış yapan Lyft’i kullanmaya karar verdim. Uber’den ayrılmak hiç de basit değil; onları ayrılacağıma dair ikna etmek günümün önemli bir bölümünü aldı. Ancak bu süreçte site, abonelere neden ayrıldığını soruyor ve onları bilgilendirmek –küçük de olsa- bir keyif.
(1) Ç.n. The American Civil Liberties Union – Amerikan Sivil Haklar Sendikası
(2) Ç.n. 1963’te Alabama’nın Birmingham kentindeki siyah hakları aktivistlerinin sıklıkla kullandığı kilisedeki Pazar ayini esnasında patlayan bomba nedeniyle 4 siyah kız çocuğu hayatını kaybetmişti. ABD’de siyahların oy kullanma hakkı için 7 Mart 1965’te Alabama Eyaletinde bulunan Selma kasabasından Montgomery’e gerçekleştirmek istedikleri yürüyüşe ise polis vahşi biçimde saldırmış, pek çok gösterici yaralanmıştı.
Çeviri: Yeryüzü Postası
Bir yanıt yazın