Koronavirüs salgınına karşın Fransız anarşist komünist örgüt Union Communiste Libertaire (Liberter Komünist Birlik) tarafından kaleme alınan 22 Mart 2020 tarihli bildiri.
Koronavirüs, üç ayda 170 ülkeye yayıldı, toplamda 200.000’den fazla Covid-19 vakasının yanı sıra 9.000 ölüm DSÖ tarafından doğrulandı. Bu sağlık krizinin temel sebebi kapitalizm ve özellikle sağlık durumunu bozduğu gibi ormansızlaşmaya da sebep olan et endüstrisidir. Bunlar, hastalık taşıyan hayvanların yaşam alanlarını yok edip virüslerin insan türüyle temas etmesine sebep oluyorlar. Mevcut ekonomik ve ticari düzen, virüsün dünya çapında yayılımını hızlandırmıştır. Kapitalistler arasındaki rekabet ve kâr yarışı birçok ülkede sağlık tedbirlerini geciktirmiş ve kısıtlamıştır. Ve bu salgının sonuçları, ekonomik açıdan egemen olan ülkelerde daha dramatik olacak.
Uluslararası bir sağlık krizi ve ekonomik kriz
Latin Amerika’da Uruguay 13 Mart’tan itibaren bütün sınırlarını kapatarak virüse karşı ilk önlemlerini aldı. 3,4 milyon insanın yaşadığı bu yerde 80 vaka tespit edildi. Bir karantina düzenlendi, polis kontrolleri duyuruldu. Okullar kapatıldı ve şirketler de güvenlik önlemlerini alırken yavaş yavaş aynı şeyi yapmaya başladılar.
Arjantin’de ilk vakanın doğrulanmasının üzerinden 2 haftadan az bir süre geçmişken salgın vakası 100’den biraz az sayıya ulaştı. Okullar pazartesiden (16 mart) beri kapalı, 20 Mart cumadan 1 Nisana kadar zorunlu karantinaya karar verildi. Perşembe akşamı duyuru yapıldı ve karar gece yarısı uygulamaya koyuldu. Halkın hazırlık yapması için çok az bir süresi vardı. Polis güçlerinin geniş çaplı bir şekilde konuşlandırılması, işçi ve gecekondu mahallelerinde polis şiddetinin patlak vereceği korkusunu artırmakta. Çıkışlara; çalışmaya devam eden süpermarketlerden alışveriş yapmak, eczaneye gitmek ve savunmasız insanlara yardım etmek için izin verilmekte.
Şirketlerin kapanmasıyla birlikte işçilerin korunması, ücretlerinin ödenmesi konuları gündeme geldi, acaba işçiler Avrupa’daki gibi hayatlarını hiçe saymaya zorlanacaklar mı? Mevcut ekonomide milyonlarca işçi kayıt dışı çalışmakta ve korunmayacaklardır. Peki işe gitmeden hayatta kalamayacak bu milyonlarca insana ne olacak? Suya erişim endişesi, salgın krizini daha korkutucu bir hale getiriyor. Arjantin’de dang humması salgını yaşanırken hastalık, yüksek sağlıksız koşullar nedeniyle sivrisineklerin çok olduğu gecekondu mahallelerinde yoğunlaştı. Bu salgın en fazla yoksulları etkilediği için hükümeti daha az kaygılandırıyordu.
Brezilya, pandeminin “toplumsal histeriye” neden olacağı bahanesiyle tüm önlemleri yavaşlatan aşırı sağcı başkanının sorumsuzluğunun bedelini ödüyor. Her şeye rağmen geç de olsa ülkeler Latin Amerikalı emsallerinin izinden gitmeye başladı ve bugün bütün kara sınırlarının kapatılmasına, bazı Avrupa ve Asya ülkelerinden gelen insanların girişlerinin yasaklanmasına karar verdiler. Şili’de de egemen sınıfın tedbirleri öncelikle halkı korumak yerine kârı korumayı amaçlıyor.
Mısır’da Şubat ayında ilk Covid-19 vakasının tespit edildiği Afrika’da, en kötü duruma hazırlanılıyor. Şu an için 33 ülkede yaklaşık 640 vaka olduğu söyleniyor fakat sağlık yetkilileri çok az test yapıldığı ve rakamların kesinlikle gerçeğin altında olduğu konusunda uyarıyor. Afrika kıtası, ekonomilerinin bağımlı kalmasını hedefleyen sömürgeci tutum ve politikalar yüzünden krizden daha fazla etkileniyor. Sağlık düzeyindeki durum da, birçok bölgede virüsün yayılımını yavaşlatmayı amaçlayan temel önlemlerin uygulanmasının çok zor, hatta imkansız olacağını gösteriyor.
Alt sınıfın direnişi ve örgütlenmesi
Meksika’da hükümet gerekli önlemlerin hızlıca uygulanmasını engellemeye çalışıyor. Zapatistalar acil durum önlemlerine karar verdi: “Yaşamı tehdit eden bu tehlikeye karşı gerekli olan tedbirleri almak yerine, insani bir sorunu birbirlerine saldırmak için kullanan kötü hükümetlerin ve siyasi sınıfların anlamsız sorumsuzluğunu ve ciddiyetten yoksunluğunu göz önünde bulundurarak (…) tehditle mücadele için bir planın olmamasının yanı sıra… “
Kırmızı alarm, bir sonraki duyuruya kadar kapatılacak olan “caracol”larda ilan edildi.
Donald Trump’ın baskısı altında olan ABD, riskin büyüklüğünü en aza indirme girişiminden kaçmadı. Bununla birlikte ivme kazanmaya başlayan bir kira grevi çağrısı da dahil olmak üzere karantina tedbirleri başlamış, dayanışma ve direniş örgütlenmiştir. Orada da cevap verme yavaşlığı göz önüne alındığında krizin yıkım riski yüksek, dahası, özellikle ultra liberal sağlık sistemi alt sınıflara düzgün tedavi ve gerekli bakımı alma hakkı vermeyecektir.
Ölümlerin en fazla olduğu ülke olan İtalya tamamen izole olurken, salgını engellemek için kesinlikle ihtiyaç duyulmayan şirketler 22 Mart Pazar gününe kadar üretime devam ettiler. Bu yüzden artan grevler, hükümeti zorunlu olmayan tüm faaliyetleri askıya almak zorunda bıraktı (Şimdilik 3 Nisan’a kadar). İşçiler, kapitalistleri ve devleti gerekli önlemleri almaya mecbur bıraktı. Portekiz’de ise sol hükümet grev hakkını tamamen askıya alarak bu duruma karşı önlem aldı.
Sağlık krizi ezilenler için her yerde son derece endişe verici. Kapitalistler ve onların siyasi hizmetkarları sığınaklarında otururken kendi kârları için bizi tehlikeye atıyorlar, sosyal tedbirleri almıyorlar, her ne pahasına olursa olsun bizi işe geri göndermek ya da işi bırakmamızı engellemek için sosyal haklarımızı elimizden alıyorlar. Çözüm dayanışmamızla ve direniş için örgütlenmemizle gelecek. Enternasyonalizmi hayata geçirmek için irtibatta kalmaya, deneyimlerimizi ve direnişlerimizi paylaşmaya devam etmeliyiz.
Kaynak: Une crise d’ampleur internationale : le responsable, c’est le capitalisme !
Çeviri: Yeryüzü Postası
Bir yanıt yazın